Savage Nature (Leopard People #5)

Bir önceki kitaptan sonra ilaç gibi geldi diyebilirim. Serinin en iyilerinden biriydi. Zaten drake'i hep sevmişimdir. Drake 'in eşi saria'da bir o kadar sevilesi bir karakter çıktı. Ona yakışan bir eşi oldu. Kızımız dürüstlüğü ve deli cesaretiyle gönlümde özel bir yer edindi bile. Tek üzüldüğüm şey jake'in sağ kolu olan drake'i yuvasından ayrılamayan saria yüzünden new orleans'a kaptırmış olmamızdır :( jake ve drake'in ilişkilerini seviyorum ben. Abi kardeş kanka onlar ayrılmasalar iyiydi ama drake'i allem edip kallem edip sürünün lideri ettikleri için yağmur ormanlarından ayrılıp bataklığa yerleşmesi zorunlu oldu. Yazar keşke epiloğu biraz daha uzatıp kızımızın jake ve ailesi ile tanışmalarını gösterseydi bize. Düğüne onlar gelmedi yanlışım yoksa üzüldüm yani :( balayına gideceklermiş ormana aman ne güzel. orda kesti attı yani. ben ölürüm meraktan. Hem jake'i bir kere daha görürdük bea :(

Wild Fire (Leopard People #4)

it was the most boring and frustrating one of the series.

Castle Hill: A Joss and Braden Novella (On Dublin Street #2.5)

Başta herşey iyi gidiyordu.Çok mutlulardı , braden birden evlenme teklif ediverdi. Panik atak kızımız bizi şaşırtıp kabul etti. sonra düğün günü geldi panik atak kızımız bizi şaşırtıp evet dedi kaçmadı. sonra balayına çıktılar , romantikti herşey güzel gidiyordu.Ta ki çocuk sahibi olmaktan bahsedene kadar. Panik atak kızımız bizi şaşırtıp elbette çocuk sahibi olmak istediğini ama bir iki sene zaman geçmesi gerektiğini söyleyip bizi şaşırttı. Eve döndüler o da ne kızımız hamile kalmış :D İşte bu anda panik atak kızımız bizi şaşırtmayarak delirdi :=)))) Braden ise joss 'un bu tepkisini bebeği istemediği yönüne çekince "heyt be yeter senin tribin, benden bu kadar" diyip ayrı odada uyumaya , ondan tiskinmeye başladı :D  tabi işler sonunda tatlıya bağlandı , Allah'ın emridir bu.
Yazarı 60 sayfa içinde bizi bu kadar sinir edebilme , bu kadar tahmin edilebilir ve klişe olabilme yeteneğinden dolayı tebrik ediyorum. Braden'in seksiliği hatrına 3 yıldız veriyorum .

Dragos Takes a Holiday by Thea Harrison (Elder Races 6.5)

Thea harrison you're fucking genius :D

Adındanda anlaşılacağı gibi dragos ve çekirdek ailesi bir tatile çıkıyor. ama onların hayatları bu kısacık tatilde bile aksiyonsuz ,sessiz ,sakin geçemiyor :D

New York'da diğer sentinellerin sırayla izin kullanmasından dolayı işler dragos'un üzerine yığılmış durumda . evde durumlar farklı değil. Peanut normal bir bebekten çok daha hızlı gelişiyor ve değişiyor. Bunun üstüne ufaklığımız birde ejder formuna geçmeye başlamazmı :D Dragos sonunda liam'ın bebek formunda fazla uzun süre kalamayacağını anlayınca bu anları kaçırmak istemediğinden falan tatile çıkmaya karar verir. en azından bir hafta sonucuk :D Bermuda şeytan üçgeninde kaybolan bir elf gemisini  bulmak için hazine avına çıkmaya karar verirler. Deniz kenarında bir villada romantik başlayan tatil onlara kulak misafiri olan korsanlar yüzünden acı sonuçlanacaktır....en azından korsanlar için :D

Liam babasına özenip uçmaya karar verdiğinde durumlar dahada ilginçleşiyor hele . Çok tatlı yaramaz ya. Yazar birde arada bir iki bölümü onun POV'sinden yazmış dahada bir tatlı olmuş . yenilir ki o :D

Elder races serisini okuyanların kesinlikla kaçırmaması gereken tatlımı tatlı bir o kadarda yürekleri ağzınıza getirecek kadar heyecanlı bir kısa hikaye. 60 sayfaya bu kadarını sığdırabilmek her yazarın harcı değildir :=)

Kinked (Elder Races #6)

Elder races serisinde hiçde takmadığım iki karakterin kitabının bu kadar iyi olacağını düşünmemiştim. Aslında kurgu çok basti ve tahmin edilebilir ama kitabı okunası kılan karakterlerin arasındaki diyalog ve davranışları :D Aryal tipik bir harpy. Harpy'ler hemen hemen tüm kitaplarda kolay sinirlenen,vahşi,kimseden hoşlanmayan,güçlü yaratıklar olarak aksedilir. Burda da bir fark yok. Aryal dragos'un 7 sentinel'inden biri. Bir erkek kadar uzun boylu ,yapılı , oldukça yaşlı , deneyimli bir savaşçı. Pia'ya olan nefretinden henüz vazgeçebilmiş değilken bu nefreti ancak yeni sentinel Quentin'e olan nefretinin ağır basmasıyla yenebiliyor :D tabi birde pia'nın bebeği liam'ın şirinliğide buna etki etmiş olabilir. Bebeğin hatrına pia'ya olan nefretine bir son veriyor aryal.
Quentinve aryal karşılaştıklarında genelde saç saça baş başa kavgaya girişiyorlar :D Artık buna ne diğer sentineller nede dragos dayanamıyor ve onları bir görev için uzağa gönderiyor. birbirinizi yiyecekseniz en azından gözümden uzak yapın der gibi :D Çiftimiz sentinel olduğundan aralarındaki bu husumeti çözüme kavuşturmalılar. Aryal için  Quentin ondan sakladığı sırrı söylemeden bu gerçekleşmeyecek. Sonunda terkedilmiş elf topraklarına yolculuklarında ikili uzlaşmanın yolunu buluyor . Quentin aryal'a ne sakladığını söylüyor ve ikilinin arasında zaten süregelen cinsel çekim giderek artıyor ve çiftimiz birbirlerine aşık oluyor. kitap nefretten doğan bu aşkı oldukça güzel anlatmış. Bazılarınıza anlamsız gelebilir ama onlar en başından hem severim hem döverim bir duruma sahiptiler zaten. :D yani kavga etselerde birbirlerinin gücüne falan hayranlardı , arada çekimde vardı ama kabul etmek istemiyorlardı. Aryal çok komik özellikle. Duygusuz harpylere karşı bir zaafım var  . 

Black and Blue (Otherworld Assassin #2)

And once again gena showalter did it with


I looove this series.

Gena showalter'ın yazdığı hiçbirşey ortalamanın altı olmuyor. Bir üst serisini(Alien Huntress ) okumadığım halde otherworld assasin serisini gerçekten çok sevdim.  Blue ve evie black arasında nefretle başlayan bir aşk mevzubahis . blue çok güçlü bir uzaylı evie ise blue'nun insan patronu michael'in kızı. michael blue'ya daha en başında kızıyle çıkamayacağına dahi yasak koyuyor. kızım off limits diyor.:D gönül bu yasak falan dinlemez tabi :P birbiriyle sataşmalarını okumak ayrı bir zevk gerçekten. Evie'nin çok keskin bir dili var. Yerin dibine sokar çıkarır sözleriyle yani :D blue'nun da ondan geri kalan yanı yok. Birbirlerine taktıkları lakaplarda çok sevimli birkaçı şöyle :D
Blue'nun evie'ye taktığılakaplar - butter buns , sugar plum,baby bear,bunny boo,chuckles,sugar dumpling,buttercup, baby doll,dewberry,sunshine,boo-boo,baby boo-boo,snuggle doodle...
:D  Evie'nin çantasındaki silah olarak kullanılacak objeler listeside bir o kadar komikti. Çeşit çeşit ruj biçimde laser silahları , rubik küpü şeklinde bombalar :D dahice hepsi.
Kitap gerçekten tam bir eğlencelik ama bir o kadar da aksiyon ve romantik . Hepsi başarılı bir denge içinde . Herkese okumasını tavsiye ederim bu seriyi.

If Only (Masters of the Shadowlands #8)

 

Adı üstünde "eğer"lerle dolu bir kitaptı. eğer şöyle olsaydı , eğer böyle olsaydı , az daha erken müdahele etseydim ...vs vs bir süreden sonra gına getirtiyor. Sally ve federallerimiz diğer kitaplarda iyi bir fikir gibi sunuldu bize, galen ve vance sally'i köşeye sıkıştırdıkça gülüp geçiyorduk ama iş ciddiye binince 3'lü ilişki pekte okumak isteyebileceğim,mantığımın almadığı bir duruma dönüştü. iki insan aynı kişiyi sevip onu paylaşamayacağı gibi bir kişinin iki farklı insanı aynı anda sevmesi aşık olması kadarda saçma bişi yok bana göre. Sally'de dış görünümündeki o sevgi pıtırcığı tipinin altında oldukça sorunlu ve yıldırıcı bir tip olarak çıkıyor karşımıza. durum böyle oluncada aradaki yan hikayeler , ana karakterler hatrına okuyorsunuz işte. Ha çokmu kötüydü ,hayır ama bana ters arkadaş :D

Kutlamanın bile bokunu çıkardılar , bir nişan partisi çifte düğüne,bebek kutlama merasimine falan dönüşüverdi höh yani.

Sonundaki aksiyon ve HEA için 4 yıldız :=)

A Tale Of Two Dragons (Dragon Kin 0.2)

 

 thank you G.A. Aiken for creating this such an amazing dragon world .


Bu seri inanılmaz bişi . Bayılıyorum , espirilere , karakterlere :D Ejderhaları bu kadan kadar iyi anlatan yoktur. Hepsi deli , içlerinde bir tanemi akıllı olmaz :D Ejderha hallerinde insani davranış  ve tartışmalarını okurken onları hayal etmek zaten başlı başına bir komedi :D Büyük bir italyan ailesi gibiler sürekli kavga gürültü . Ama birbirlerini bir o kadarda seviyor ve bağlılar. Kısacası bu seri en favori ejderha serim diyebilirim. Bu ara hikayede geçmişi gidiyoruz. Kraliçe Rhi'nin eşi  Bercelak 'ın kardeşi Addolgar the cheerful'un Braith of the Darkness ile tanışması ve aralarındaki ilişkinin gelişimini okuyoruz. İkili braith'in hain babasını yakalayıp kraliçeye getirme görevleri sırasında yakınlaşıyor ve sonunda eşleşiyor. Bu macera'da asıl hikayedeki çoğu karakter'in nispeten gençlik dönemlerine gözatma şansımız oluyor. Hepsi henüz bekar en azından :D Sıradaki kitap çıkana kadar bizleri meşgul edecek tipte , bir novella'ya göre oldukça uzun sayılabilecek bir kitaptı. Seriyi okuyanlar es geçmesin bunuda okusun :=) 

Olivia Twisted by Vivi Barnes

"This e-arc was provided by the publisher in return for an honest review."


Olivia Twisted is a cyber adaptation of Oliver Twist.I haven't read oliver twist or I read but didn't remember :D  but the author added some quotes from oliver twist at the  beginning of every chapter and it outlines the chapter. I liked it that way. Our olivia is a hacker teenage girl who lost her family at very young age , living with foster parents. Her life is very tough as you can guess. There's every kind of foster parents. Kind ones, creepy ones. Her last foster's leave her behind when they moved to hawaii. Her new foster parents seems nice (except Mrs. Carter,she gives me creeps)but they're the worst kind of person.So she's very unlucky about that. She meets with Sam and Z at the school. They're hackers too but not ethic as olivia :D They're  hacking accounts for living .Z and sam looking for new additions to their group.They take notice of olivia. But they must twist and convince her to work and living with them . Olivia is an innocent girl , very nice person .She is a hacker alright but it's a hobby for her. Stealing someone's money is a crime and she doesn't want to be involved. And there's  evil boss named bill  who has big plans for olivia . The clock is ticking , Z wants to protect olivia from this fate but Bill gives him no choice .

At first I liked sam more than Z . But she really dissapointed me at the end , she's a total manipulator . Z is a interesting character ,he is not what it seems. Using girls for his purpose but he's doing this because he has no one , his family is this group of hacker kids and he wants to give them everything.There's little ones and Bill is an evil person with no mercy.He couldn't leave them behind.He has issues , does not believe in love or to be loved. But being with olivia opened him up , he is not a douchebag after all :D I really really liked him. Olivia and Z was so cute together.

Olivia twisted is a fun book. Very fluent.You wonder what's the next.There's some action at the end. It's not like the same old YA cliche. It's something different. I recommend everyone this book who love a good YA novel.I absolutely enjoyed to read. This book also taught me to choose my account passwords wisely lol . I'll keeps tabs on vivi barnes' next works. She is really good.

Romanımız YA türünde bir tek kitap yani seri değil.Oliver Twist'in cyber punk tarzında yeniden ele alınmışı denmekte. zira ben oliver twist'i okuduysam bile hatırlamıyorum .
Çocukluğumda okumuşumdur . O yüzden iki hikaye arasındaki bağdaştırmayı yapamadan okudum , yinede benim gibi okuduğunu hatırlayamayanlar için yazarımız her bölümün başına
oliver twist'ten alıntılar eklemiş ki o bölümü biraz özetliyor yada ona gönderme yapıyor.
Baş karakterimiz olivia bir öksüz. annesi o çocukken ölmüş , bir keşmiş ,onun yanında aşırı dozdan gözlerinin önünde ölmüş. Kızımız o zamandır sistemin içinde kaybolmuş.
Gönderildiği bakıcı aileler içinde hep hırpalanmış, tacize uğramış.İçlerinden bir aileyle yıldızları barışmış ama o ailede kızı geride bırakıp hawaii'ye taşınmış. Onuda götürmemişler.
Olivia yeni bir aileye veriliyor.Bu ailede de yolunda gitmeyen bazı şeyler var. Kadın sorunlu ve olivia'ya karşı soğuk ,ilgisiz . Adamsa fazla ilgili kızla.üstüne düşüyor.
Olivia bilgisayar konusunda kendini geliştirmiş, bir hacker . yeni okulunda bilgisayar dersinde tanıştığı sam ve Z 'de birer hacker ama onlar olivia gibi etik hacker değiller.
Z ve sam'de ailleleri olmayan ,bir bakım evinde kalan çocuklar. Kaldıkları evin sahibi bunları sokaktan yoplamış ve hacker olarak yetiştirmiş. eğer evde kalmaya devam etmek istiyorlarsa
onun verdiği hesapları kırıp para çalmaları gerekiyor. Çocuklarda bu işten kazanıyor tabi , altlarında son model araçlarla geziyorlar. Gruplarına yeni ,savunmasız ,saf ama hacker yeteneği olan
çocuklar topluyorlar. Olivia'yı görür görmez sam onun uygun olduğuna karar veriyor ve Z'ye onu kandırıp aralarına katılması için yardım ediyor. Z kızları yakışıklılığı
ve çekiciliği ile ağına düşürüyor, ne yaptıklarını gösteriyor yavaş yavaş onlara ve onlarıda kendileri gibi tabiri caizse kötü yola düşürüyor :D
Kitapta Z'nin iç çatışmalarına şahit oluyoruz. bir yandan liv'i bu pis işlere karıştırmak istemiyor bir yandanda patronun ve sam'in baskısına karşı gelmeye çalışıyor.Sonunda liv'i korumaya karar verdiğinde ise çok geç oluyor çünkü patronun liv için daha büyük planları var.
Neyse fazlada açık etmek istemiyorum. Kısacası oldukça akıcı ilerleyen sade dille yazılmış bir YA romanı. Konu klişe olmasada gençler arası ilişkiler bilindik türden. Masum kız , yakışıklı erkek,
aklını çelmeye çalışan BFF :D Buna da açıklık getireyim ,YA romanlarda hep kız dayanışması okurum ben ,yani esas kızın aklını çelmeye çalışan hep erkek kısmı olur ama burda kıza yakınlık kuran onun en iyi arkadaşı olmayı başaran sam kitabın ilerleyen bölümlerinde yaptığı davranışlarla ,düşünceleriyle beni hayal kırıklığına uğrattı. Böyle BFF olmaz olsun arkadaş :D
Nasıl hacker olunur , hesap şifreleri nasıl kırılır birkaç tüyo almak isteyenlere ve YA türünde farklı bir konu okumak isteyenlere tavsiye debileceğim bir kitap. 

Archangel's Legion (Guild Hunter #6)

wow , what a steamy , action loaded book. I absolutely loved it. we  waited whole year to read this , nalini doesn't dissapoint us as always. She's the goddess of all writers.


I must say I love all hot scenes between elena and raphael . I was like



lol , yeah thanks nalini ,you've ruined all other men on universe for me :D

Beklediğimize değdi açıkçası. Bayıldım. bir ara dmitri'ye katılıyordum neredeyse , elenanın raphael'i zayıflattığını , yaklaşan savaşta onu geri bıraktığını falan. ama elena raphael'in asıl güç kaynağı bencede. Eğer o üstün gücü geldiği anda kabul etseydi bizim raphael'imizden zerre kalmayacaktı. Bambaşka acımasız biri olacaktı . ama şimdi hem güce sahip olup hemde sevdiğimiz raphael gibi kalabilir. Teşekkürler dik başlı kick ass hatunum elenam :D Aodhan sevdiğim bir karakterdi, ilgimi hep çekerdi zaten ve bu kitapta onu fazlaca görüyoruz. Kendini iyileştirmek adına adımlar atıyor, Ve umarım onunda kendi kitabı olur ve geçmişine göz atabiliriz. İllium tartışılmaz zaten, bluebell'im benim çok tatlıydı ve onunda yeni güçler kazandığını görüyoruz , yakın yüzyılda o da bir arcangel olabilir ve umarım bu olduğunda yanında elena gibi bir hatunu olur. Kitabın adı nerden ileri geliyor olayını son bölüme kadar öğrenemyoruz sonra anlam ifade etmeye başlıyor bize. Bu yüzden bizi şaşırtmayı çok güzel beceriyor yazar. İlgiyi hep ayakta tutuyor. Nalini seri hakkında birkaç soru cevaplamıştı .Diğer bütün fandom gibi bende elena ve raphael'in kendi bebiş meleklerinin ,çocuklarının olmasını sabırsızlıkla bekliyorum ama yazar bunu yakın gelecekte beklemememizi zira elenanın kendinin bebek melek olduğunu söylüyor :D Sıradaki kitabı merakla bekliyorum. Lijuhan ölmedi lebette ve fazlasıyla tehlikeli olarak geri dönecektir ama karşısında yeni bir raphael bulacak.

Alpha (Shifters #6)

And then she couldn't choose her future husband till the end of the book...



This is how I felt about this book. Get real ! no one can love two people at the same time , we're talking about crazy in love, to die for , can't live without him kind of love. So why in the hell she couldn't choose.

and marc was like this all the time




Bir seriyi daha bitirdik. bittiğine üzüldüm diyemeyeceğim aksine büyük bir rahatlama hissediyorum. Sonunda beynime kıymıklar batıran şıllık faythe'i okuma işkencesinden kurtulduk. :D Seri aslında güzel başlamıştı ama aşk üçgenlerine ne denli nefret beslediğimi bilenler bilir. Şimdi eğri oturup doğru konuşalım(cidden şuanda yatarak yazıyorum :D ) Faythe için en başından beri marc vardı. Tamam marc'ın aşırı sahiplenici , çoğu zaman taş kafalı olduğunu kabul ediyorum ama bir o kadarda koruyucu ve sevgisini göstermekten korkmayan biri. Marc çocukken onlara geldikleri andan beri faythe ile birlikteler , marc'ın ona olan aşkı çocukluktan başlamış , ve biz normal insanlardan bahsetmiyoruz.Bölgeci kedi shifter çinsinden bahsediyoruz. Yani marc'ın kıskanç davranışlarını sineye çekmek için yeterli sebebimiz var. Öte yandan özgürlüğüne düşkün faythe marc'ı defalarca geri çevirmiş , hovarda bir kız. Tamam hayatını yaşa evlenme falanda bir adama bu kadar vurulmaz arkadaş. Sonraları karşımıza jace çıkıyor . Jace başından beri marc'ın onun kız arkadaşı olduğunu bile bile faythe'i ayartmaya çalışıyor. Biz buna manwhore diyoruz. Erkeğin kaltağı. Evet jace bu. Seviyorum saçmalıklarını bırak git . O sadece elde edemeyeceğini elde etmek için orada. Hırs yaptı , sonundada kızın zayıf ama bilinçli anında ondan yararlandı. İkiside suçlu bu olayda tabi. Marc ölmek üzere , abisi ölmüş , kızımız acıları arkasında bırakmak içni karşısına çıkan ilk erkekle yatıyor. Tabi bu kişi kim olacak,hiç paçasından düşmeyen jace. İşte seri benim için  burada bitmiştir. Faythe son kitapta dibine vurdu ihanetin artık. Adamın gözünün içine baka baka onunla öpüşmeler ,koklaşmalar. Marc artık canına tak deyip bunları terkettiğinde bile bir yandan ağlayıp öte yandan jace2i öperek koynunda uyuyakalıyor. Olmaz artık bu kadar. Savaşlar kayıplar blah blah bir sürü laf kalabalığının ardından , son sayfada kızımız seçimini yapıyor. Marc'a burda çok kızdım çünkü hemen yelkenleri suya indirdi.Ben olsam kızı az süründürür gönlünü aldırırdım falan ama yoook , sürünün lideri ,ender dişi kedileriden birine sahipken kimse onu diğerine kaptırmaz değilmi. Yani bu seri başından beri bir zaman kaybıydı. Neyse darısı lanet olası zoey ve inek tayfalarının serisi gece evinin başına. ugh :S

Thomas's Choice (Scanguards Vampires #8)

 

Scanguard vampirlerinin bu bölümü bir M&M . dolayısıyla vampir olmadan önce straight olduğunu düşünen hep öyle davranan edie ,thomas'ın ona karşı duyguları olduğunu öğrendikten sonra ,kendisininde buna karşılıklı hisler beslediğini farketmesi üzerine gerçeği kabullenememesiyle işleri sarpa sarıyor. Bizde başta edie'nin birden gay duygular içerisine girmesini biraz garipsiyoruz açıkçası. Bana hala inandırıcı gelmiyor sanki. o kısım birazcık zorlamaydı. Sanki thomas'ın bir kitabı olacak , thomas gay ne yapıcaz ona kimi yamayalım , buna en uygun eleman onun akıl hocalığı yaptığı tatlı ,sevimli yeni yetme vampir edie olur gibi olmuş. Yada bana öyle garip geldi ,zira ben J.R. Ward'un lover at last'ında M&M deneyimi yaşamıştım ,okumuşluğum var ama bu ondan daha yoğundu açıkçası. Pek benim tarzım değil ama bu yazarın ustalığı ve hikayenin olağanüstülüğü ile beni kendinden soğutmuyor.Hatta kitabın sonuna The end yazan yazar beni panik atağa falan sürükledi. Bu seri bitmedi değilmi , cain'in aşkı yoktu , wesley falan var daha ,biri bana cevap versin ....!!!!



 

Clockwork Princess (The Infernal Devices #3)

Karışık duygular içerisindeyim. Sevineyimmi üzüleyimmi bilemiyorum. Bu seriyi ölümcül oyuncaklardan daha çok seviyordum o bir gerçek. Daha mantıklı -en sevmediğim durum aşk üçgeni olsada- daha helecanlıydı. Kaşar peyniri gibi uzamıyordu . 3 kitapta bitti böyle güzel olduda.

Jem: ah jem, onu kendi başına bir karakter olarak seviyorum fakat tessa ile olan ilişkilerini zorlama bulduğumdan öldüğünde -öldüğü sanıldığında- pek bişi hissedemedim.

Tahmin edilebilir bir sonu oldu bu karakterin , ordan burdan elimde olmadan duyduğum spoilerlar benimde tahmin ettiğimi doğrulamıştı zaten. yani yazar pekte süpriz yaratmadı bence. beklenen birşey yazmış.

Will: will'im benim. Seride en sevdiğim karakterdi.En yiğidi ,en içteni,en canı :D Bu sebeple onun yaşlılıktan bile olsa hayatını kaybettiği sahneyi okuduğumda çok derinden etkilendim.

o kadar çok alışmışım ki ona , çok özleyeceğim çok. Keşke tessa ile birlikte geçirdikleri yaşama daha detaylı bakabilseydik. Silinen sahne , bonus scene ,novella gibi şeylerle bizi mutlu edermiydi yazar sizce. Zayıf ihtimal :(

Tessa: kendine iki kişiyi sevebilme şansı bahşedildiği için kendini bir b.k sanan tessa

Kusura bakmayın ama aşk bence daimidir , tek kişiye aşık olursun hayatta. İki kişiyide aynı seviyede sevebilme , ikisine birden aynı anda aşık olabilme yetisine inanmıyorum.

Jem sessiz kardeş olduğu için onunla evlenme şansı kalmayan tessa will'le evleniyor ,will öldüğünde 2008 yılına kadar başka birine yan gözle bile bakmıyor. Ta ki birden karşısına bizim eski jem dikilene kadar. hemde tüm yakışıklılığıyla :D yapma ama tessa hemen indirdi yelkenleri. ah will'i sevmiştim ama o şimdi cennette , hayatımda sevipte beceremeden kaybettiğim jem karşıma çıkmış kaçırırmıyım diye kendini jem'in kollarına atıvermesini garipsedim açıkçası . Yazar jem severleri memnun etmek için tessa ve jem arasındaki HEA sonla bitmesine karar vermiş kitabın. Yapmasa olurmuş. Zorlama geldi .

Neyse işte, sonuçta serinin en güçlü en başarılı romanıydı diyebilirim. bittiği için baya üzüldüm ama artık bane güncelerini okumaya başlayabilirim. sakladım sakladım sonunda muradıma erdim:P

Karen Chance is not happy with negative comments about her books

I wrote a reply about her latest book "Tempt the stars" on facebook fan page. It was my decision why I don't want to read the book , very innocent reply . Here is the screencap

 The link of the post https://www.facebook.com/KarenChanceBooks/posts/515311128550006  where's my reply???
 

Because they deleted and banned me from page. Now I don't have the right to reply anything at all. Why Karen? I'm very disappointed. I was a fan of your  books from the beginning , I adore mircea and dorina. Now I'm not your fan anymore, just your book characters. No matter what I will continue to read the series. But I didn't deserve this.... 

Gerçekten neye uğradığımı şaşırdım. Sanki küfür etmişik kendisine. Benim ne büyük bir mircea fanı olduğumu bilenler bilir. Kitabın %90'ında bu karakter yoksa benimde okumakta isteksiz kalma hakkım olmalı. Okumaya can atmıyorum bu da benim en büyük hakkım. Hemen yorum silinmiş ve sayfadan uzaklaştırılmışım. ne yorum ne beğenme yapabiliyorum. Gerçekten allahından bul diliyorum sana karen. yakıştıramadım.

Black and Blue (OTHERWORLD ASSASSINS #2)

Coming October 22, 2013

New York Times bestselling author Gena Showalter's pulse-pounding paranormal series continues with an electrifying story about the ultimate warrior and his prize: a beautiful woman he will do anything to possess.

HE IS EVERY WOMAN’S FANTASY. . .
Corbin Blue is a man of many talents. One of the most powerful otherworlders ever born, he is wealthy, a professional football star, and a legend in the bedroom. But only a select few know he is also a black ops agent...and there is no better killer. When he and his crew are attacked and separated, he’s forced to turn to his boss’s daughter for help―a woman with even more secrets than Blue.

. . .SHE BECOMES HIS ONLY OBSESSION
Evangeline Black has always been wary, guarded. No man has ever breeched her walls. Until Blue. He has never been denied something he wants, and now, he’s decided he wants her. As he sweeps her into his double life of seduction, intrigue, and danger, he helps her see beyond the darkness of her past. But as an enemy closes in, Blue will have to let Evie go to keep her safe—even though he'd rather die than live without her…

Pre-order:

Amazon ,  iBookstore     Indie Bound    Barnes   S&S  

The Fault in Our Stars - John Green

Kitap bende acaip sarılma isteği uyandırdı. 

Harikaydı , söyleyecek kelime bulamıyorum. Belki benim gibi ailesinden birini kaybeden kişileri daha fazla etkiliyordur bilmiyorum. Bende ablamı trafik kazasında kaybetmiştim.Onu en son bir hafta önce görmüştüm , son kez görememiş vedalaşamamıştım böyle bir şnsım olmamıştı. Bu yüzden kitabı okurken en azından onların buna hazırlıklı olduklarını , o kişiyi son kez , son ana kadar görebilme şansının ne büyük bir nimet olduğunu düşündüm. Hiçbirşey aniden olmuyor. Film için şimdiden sabırsızlandım hatta okurken oyuncuların yüzü aklıma bile geldi, ve cast seçiminin ne derece doğru olduğunu anlamış oldum. Umarım doğru oyunculuk,yönetmen ve senaryo ile hayalimde kurduğum bu sevilesi ,ağlanası dünyayı doğru şekilde hayata geçirebilirler ve kitabı benim için mahvetmezler. Merakla bekliyorum.